İngilizce Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Çevirileri
Her dil ve kültür kendi atasözü ve deyimlerine sahiptir. Atasözleri ve deyimlerimizin ‘’motto for motto’’ yani ‘’kelimesi kelimesine’’ İngilizce çevirisini yapmak hedef dilde hiçbir şey ifade etmeyecektir ve komik bir anlamın ortaya çıkması olasıdır. Çeviri yaparken, atasözü ve deyimlerin hedef dildeki karşılığı farklı kelimeler ile ifade edilir. Örneğin, kaynak dilimizin İngilizce, hedef dilimizin ise Türkçe olduğunu düşünürsek, ‘’ It is a piece of cake.’’ İngilizce deyimini, Türkçeye ‘’ bir dilim kek.’’ şeklinde çevirirsek bu çeviri hedef dilde gerçek anlamıyla algılanabilir ya da kullanıldığı bağlamda hiçbir şey ifade etmeyebilir. Çünkü deyimde kastedilen, yapılan ya da yapılacak bir işin çok kolay olduğudur ve çevirisi yapılırken ‘’kolay ya da kolay iş’’ şeklinde çevrilmelidir.
Çevirmen atasözü ve deyimleri çevirirken nelere dikkat etmeli?
Çevirmenlerin çeviride zorluk yaşadıkları yerlerden birisi de atasözü çevirisi ve deyim çevirisidir. Atasözü ve deyimler sıklıkla kullanılmakta ve bu sebeple sürekli olarak çevirmenlerin karşısına çıkmaktadır. Peki çevirmen atasözü ve deyimleri hedef dilde nasıl çevirmeli? Yukarıda bahsettiğimiz gibi, çeviride kültür önemli bir unsurdur ve kaynak dil ve hedef dil ayrı kültürlere sahipse, çevirmen, kaynak dildeki atasözü ve deyimler hedef dile çevirirken kültürü göz önünde bulundurmalı, çevirisini yaptığı atasözü ve deyimin anlaşılır olmasına özen göstermelidir. Bunun için çevirmen, karşısına çıkan atasözü ve deyimin hedef dildeki karşılığını bulmalı ve çevirisinde ona yer vermelidir. Fakat her atasözü ve deyimin hedef dilde karşılığı bulunmayabilir. Bu durumda ise çevirmen, yeni bir atasözü veya deyim üretemeyeceği için atasözü veya deyimin anlamını karşılayacak şekilde açıklamasına yer vermelidir.
Atasözleri ve deyimlerin kaynak dildeki ve hedef dildeki karşılıklarını öğrenmek hem önemli hem de eğlencelidir. Sizler için İngilizce atasözü ve deyimler sözlüğü oluşturduk. Şimdi popüler atasözü ve deyimleri barındıran sözlüğümüze bakalım 🙂
İngilizce Atasözü ve Deyimler Sözlüğü
“A” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- As you make your bed, you lie on it: Kendi düşen ağlamaz.
- An apple a day keeps the doctor away: Güneş girmeyen eve doktor girer.
- A defeated wrestler never tires of wrestling again: Yenilen pehlivan güreşe doymaz.
- A leopard can’t change its spots: Huylu huyundan vazgeçmez.
- Action speak louder than words: Lafla peynir gemisi yürümez.
- An empty vessel makes much noise: Boş teneke çok tıngırdar.
- A rolling stone gathers no moss: Yuvarlanan taş yosun tutmaz
- As you sow, so you shall reap: Ne ekersen onu biçersin.
- An over-protected eye gets the speck: Sakınılan göze çöp batar.
- A hard nut to crack: Çetin ceviz
- A perfect storm: Mükemmel fırtına
- A piece of cake: Çocuk oyuncağı
- A storm in a teacup: Küçük bir sorunu büyütmek
- As cold as stone: Buz gibi soğuk
- As right as rain: Tamamen doğru, haklı
- As genuine as a three-dollar bill: Sahte
- A couch potato: Miskin
- A smart cookie: Zekâ küpü
- A bad apple: Çürük elma
“B” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Bad news travels fast: Kötü haber tez duyulur.
- Blood is thicker than water: Et tırnaktan ayrılmaz.
- Better late than never: Geç olsun güç olmasın.
- Birds of a feather flock together: Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
- Blow off steam: İçini dökmekBreak the bank: El yakmak
- Bring home the bacon: Evi geçindirmek
- Be in hot waters: Hapı yutmak
- Break the ice: Havayı yumuşatmak
- Between a rock and a hard place: İki arada bir derede kalmak
- Beat around the bush: Lafı eveleyip gevelemek
- Barking up the wrong tree: Olmayacak duaya âmin demek
- Born with a silver spoon in one’s mouth: Doğuştan zengin, varlıklı, şanslı olmak
- Burn bridges: Köprüleri yıkmak
- Break even: Ne kar ne zarar etmek
- Bread and butter: Ekmek teknesi
- Buy a lemon: Külüstüre para vermek
“C” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Cheats never prosper: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
- Clothes do not make the man: Kürk ile börk ile adam olunmaz.
- Cut to the chase: Lafı dolandırmamak
- Calm before the storm: Fırtına öncesi sessizlik
- Chasing rainbow: hayal peşinde koşmak
- Come rain or come shine: ne olursa olsun
- Comparing apples to oranges: Karşılaştırması doğru olmayan iki şeyin kıyaslanması
- Cool as a cucumber: Sakin ve soğukkanlı olmak
- Costs an arm and a leg: Pahalıya mal olmak
- Cut the mustard: iyi iş çıkarmak
- Castle in the sky: Hayal
- Clear as mud: Arapsaçı gibi
“D” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Don’t count your chickens before they hatch: Dereyi görmeden paçaları sıvama.
- Do not search for a calf under a bull: Öküz altında buzağı aranmaz.
- Don’t put off tomorrow what you can do today: Bugünün işini yarına bırakma.
- Don’t beat a dead horse: Boşa kürek çekmek
- Down to earth: Ayakları yere basan
“E” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Eat like a bird: Kuş kadar yemek
- Eat like a horse: Öküz gibi yemek
- Every cloud has a silver lining: Her işte bir hayır vardır.
- Easy come, easy go: Haydan gelen huya gider.
- Elephant in the room: Gün gibi ortada
“F” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Fortune favors the brave: Şans cesurdan yanadır.
- First come, first served: Erken kalkan yol alır.
- Face the music: Ceremesini çekmek
- Find your feet: Ayak uydurmak
- Fit as a fiddle: Turp gibi olmak
- Food for thought: Düşündürücü şey
“G” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Go up in the air: Sinirden küplere binmek
- Get into deep water: Ayvayı yemek
- Get one’s lines crossed: kafası karışmak
- Get a second wind: Soluklanmak
- Give someone the cold shoulder: Birini önemsememek
- Go with the flow: Olayları akışına bırakmak
- Go cold turkey: Bir alışkanlığı bırakmak
- Get over something: Bir şeyi atlatmak
“H” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- He who laughs last, laughs best: Son gülen iyi güler.
- He who starts up in anger, sits down with a loss: Öfkeyle kalkan zararla oturur
- Have on the ball: Açıkgöz olmak
- Hit the sack: Kafayı vurup yatmak
- Hang in there: Dişini sıkmak
- Haste makes waste: Acele işe şeytan karışır.
- Have a memory like an elephant: Fil hafızasına sahip olmak
- Have sticky fingers: Eli uzun olmak
- Hit the books: İnekleme
- Hit the roof: Tepesi atma
- Hit the sack: Kafayı vurup yatmak
- Hot under the collar: Küplere binmek
- Have a sweet tooth: Tatlı düşkünü olmak
“I” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- If the caps fits, wear it: Yarası olan gocunur.
- It’s raining like cats and dogs: Bardaktan boşalırcasına yağmur yağmak
- If one is far away, one also gets far away from the heart: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
- In unity, there is strength: Birlikten kuvvet doğar.
- In the red: Borca girmek
“K” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Keep your chin up: Metin olmak
“L” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Let the cat out of the bag: Ağzındaki baklayı çıkarmak
- Living hand to mouth: Ucu ucuna geçinmek
- Leave no stone unturned: Aranmadık yer bırakmamak
- Like two pies in a pod: Ayrılmaz, sürekli yan yana olma
- Look like a million: Harika görünmek
- Lose your touch: Eskisi kadar iyi olamamak
- Lost at sea: Kafası karışmak
- Let the dust settle: Ortalığın sakinleşmesini beklemek
“M” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Miss the boat: Geçti Bor’un pazarı.
- Many a little makes a mickle: Damlaya damlaya göl olur.
- Midas touch: Tuttuğu altın olmak
- Make ends meet: Kıt kanaat geçinmek
- Make a mountain out of a molehill: Pireyi deve yapmak
- Make waves: Ortalığı karıştırmak
“N” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Nothing ventured, nothing gained: Emek olmadan yemek olmaz.
- Nip something in the bud: Yılanın başını küçükken ezmek
- Neck and neck: Baş başa gitme
- Not one’s cup of tea: Kalemi olmamak
“O” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Once burnt twice shy: Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
- Old hat: Modası geçmi
- On cloud nine: Mutluluğun doruklarında
- On the ball: Hazırlıklı olmak, işini bilmek
- On thin ice: Kötü bir olayın olmak üzere olması
- Once in a blue moon: Ayda yılda bir
“P” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Pull someone’s leg: Birini işletmek, kandırmak
- Put one’s foot in it: Birini istemeden utandırmak
- Pitch in: Katkıda bulunma
- Pay an arm and a leg for something: Bir servet ödemek
- Pour oil on troubled waters: Ortalığı yatıştırmak
“R” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Rise the devil: Ortalığı karıştırmak
- Ring a bell: Bir şeyler çağrıştırmak
- Receive a kickback: Rüşvet almak
- Rule of thumb: Genel kabul görmüş bir kural
- Rain or sunshine: Ne olursa olsun
“S” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Stab someone in the back: Birini sırtından bıçaklamak
- Save up something for a rainy day: Ak akçe kara gün içindir.
- Strike while the iron is hot: Demir tavında dövülür.
- Sell ice to Eskimos: Tereciye tere satmak
- Shell out money: Bir şey için ödeme yapmak
- Sit tight: Sabırlı olmak
- Spice things up: Renk katmak
- Sail close to the wind: Riskli işler yapmak
- Salt of the earth: Saygıdeğer, muhterem
“T” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- To give a run for one’s Money: Kök söktürmek
- To be closefisted: Eli sıkı olmak
- To butter [someone] up: Pohpohlamak/Yağ çekmek
- To hold out an olive branch: Zeytin dalı uzatmak
- The pen is mightier than the sword: Kalem kılıçtan keskindir.
- Two heads are better than one: Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Twist someone’s arm: Ağzından girip burnundan çıkmak
- To go from rags to riches: Sıfırdan zengin olmak
- To pony up: Borcunu ödemek
- To be loaded: Çok paraya sahip olmak
“U” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Up in the air: Askıda kalmak, havada kalmak
- Under the weather: Kendini kötü hissetmek
- Under the sun: Yeryüzünde
“W” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- Walking on air: Sevinçten havalara uçmak
- Where there’s smoke, there’s fire: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- What goes around comes around: Ne ekersen onu biçersin.
- Weather a storm: Badire atlatmak
- When it rains, it pours: Aksilikler üst üste gelir.
- Work like a charm: Tıkır tıkır çalışmak
- Work like a horse: At gibi çalışmak
“Y” harfi ile Başlayan Atasözleri ve Deyimlerin Türkçe Anlamları
- You can’t teach an old dogs new tricks: Ağaç yaştan eğilir.