Hangi Çevirmenler İle Çalışmalıyız?
Bir çevirmen veya tercüman ile tanışacaksanız dikkat etmeniz gereken bazı detaylar
Eğer bir çevirmen veya tercüman ile tanışacaksanız ve onunla yakın bir ilişki kurmanın kolay olacağını düşünüyorsanız yanılıyor olabilirsiniz. Tercümanlığın ve çevirmenliğin bazı gereklilikleri ve bir disiplini vardır. Kişi bu mesleklerin eğitimi alırken ve daha sonra bu işi profesyonel olarak yaparken işin gerekliliklerini ve disiplinini öğrenir. Ve tabi ki bu aşamada bazı huylar edinebilir ve bunları özel hayatına da taşıyabilir. İşte yaygın olarak tercümanlarda ve çevirmenlerde rastlayabileceğiniz, onlarla tanışmadan önce bilmenizin faydalı olabileceği bazı şaşırtıcı huyları! Bu yazımızda Hangi Çevirmenler İle Çalışmalıyız? Tercümanların Öznel ve Nesnel Davranışları Nelerdir? gibi sorulara cevap vereceğiz. İyi okumalar 🙂
Dillere ve çeviriye aşırı derecede tutkulu olabilirler.
Çevirmenler dillere ilgilidir ve bir dil veya birden fazla dille uğraşmak hayatlarının bir parçası haline gelmiştir. İşlerinde erek yani hedef dilin dil bilgisi, kelime zenginliği ve hatta kültürü ile iç içedirler. Yabancı bir şarkı duyduklarında akıllarından şarkı sözlerinin çevirisi geçer; farklı dilde bir sohbete şahit olduklarında sohbete kulak kabartırlar. Dilleri öğrenmeye, incelemeye meraklıdırlar. Yani kısacası dillere ve çeviriye tutkuludurlar. Eğer bir çevirmenle tanışacaksanız ve başınızı belaya sokmak istemiyorsanız; hangi dilin daha iyi olduğu, bir dili veya farklı dilleri bilmenin gerekli olup olmadığı konusunda ona sorular sormayın ve tartışmaya girmeyin. Bilhassa, makine çevirisi ile insan çevirisi (profesyonel çeviri) arasında kıyaslama yapıp makine çevirisinin insan çevirisinin yerini alabileceği konusunda kendisinde şüphe uyandırmayın.
Sizden tercüman ve çevirmen arasındaki farkı bilmenizi bekleyebilirler.
Mümkün oldukça tercüman ve çevirmen kelimelerini birbirinin yerine geçecek şekilde kullanmaktan kaçının. Çevirmen yazılı çeviri, tercüman ise sözlü çeviri yapan kişidir ve karşınızdaki bu iki kelime arasındaki farkı bilmenizi bekleyebilir. Eğer onların tam olarak ne yaptığını bilmiyorsanız ve bu kelimeleri sürekli olarak birbirinin yerine geçecek şekilde kullanıyorsanız, tercümanlar veya çevirmenler bu durumu sizin onların mesleğine aslında ilgi duymadığınız şeklinde yorumlayabilir ve bu iki kelime arasında farkı uzun uzun anlatarak size öğretmekte ısrarcı olabilirler.
Bazen üstünlük sergilemeyi sevebilirler.
‘’Master of everything, expert of nothing’’ tercüman ve çevirmenler için yaygın olarak kullanılan bir ifadedir. Bu ifadeye göre,tercüman ve çevirmenlerin her konu hakkında bir fikri ve bilgi birikimi vardır. Çünkü onlar insanlar arasında bir köprü vazifesi görür ve farklı kültürleri tanırlar. İşleri gereği tıp, hukuk gibi pek çok alanda çeviri yaparken neredeyse her konuda bilgi sahibi olurlar fakat hiçbir konuda tamamen uzman değillerdir. Bu yüzden onlarla tanışıp sohbet ettiğinizde her konu hakkında az çok bilgi sahibi olmaları ve fikirlerinin olması sizi şaşırtabilir. Durum böyleyken bazen bilgi birikimleriyle üstünlük sergilediklerine şahit olabilirsiniz. İşlerinden dolayı kaynak ve erek dillerin yazılı ve sözlü kullanımı konusunda daha titiz olabilirler ve bu konuda insanları eleştirebilirler. Örneğin, bir restorana gittiklerinde menülerdeki, işaretlerdeki, kullanılan yabancı kelimelerdeki yazım hatalarını çabucak fark edebilirler. Böyle bir durumda kaşlarını kaldırdıklarını ya da şaşkınlıkla gözlerini açtıklarını görürseniz şaşırmayın.
Dil bilgisi konusunda titiz ve özenlidirler.
Sosyal medyada, etrafınızda veya arkadaşlarınız arasında, insanların dil bilgisini, noktalama işareti kullanımını, kelime seçimini vs. eleştiren ya da düzeltmeye çalışan kişilere şahit olmuşsunuzdur mutlaka. Tanışmaya gitmeden önce böyle bir insanla karşılaşmaya hazır olun. Çevirmenler veya tercümanlar işlerinin bir gerekliliği olarak çevirdikleri metni ya da tercüme ettikleri konuşmayı düzgün bir şekilde iletme konusunda titiz ve özenlidir. Bu özen ve titizliği iş dışında özel hayatlarında da görebilirsiniz.
Her zaman çalışma modundadırlar.
Çeviri ve tercümanlık alanında çalışan kişilerde zihinsel yorgunluk fiziksel yorgunluktan daha fazladır. Çünkü işleri bittiğinde ya da mola verip temiz hava almaya çıktıklarında bile sinir ağları kaynak dildeki kelimeleri erek dildeki kelimeler ile bağdaştırmaya devam eder ve bu istemsiz bir şekilde olur. Fakat bu durum onlar için rahatsız edici değildir. Aksine düşünmek onlara keyif verir.
Çevirmen ve tercümanlar diğer meslek dallarında da olduğu gibi baş etmesi kolay olmayan huylara ve özelliklere sahip olabilirler. Yukarıda sıralanan özellikler bunların sadece birkaçıdır. Eğer bir tercüman/çevirmen ile tanışacaksanız, bu detaylara dikkat etmenizi öneririz.