Plaza İngilizcesi Nedir?
Eğitim hayatınız boyunca zorlu yabancı dil öğrenim aşamasından geçtiniz, kendinizce iyi seviyede İngilizce öğrenmeye çalıştınız ve artık kurumsal hayattaki yerinizi aldınız ya da almak üzeresiniz. Üzerinde biraz daha çalışma ihtiyacı hissedebileceğiniz bir konu daha olabilir: Plaza İngilizcesi ya da bir diğer ismiyle Plaza İngilizcesi Dili.
Öncelikle Plaza Dili Nedir biraz ondan bahsedelim. Tanımının en sade hali, globalleşme ve uluslararası etkileşimin yüksek seviyede olduğu günümüzde, kurumsal şirket çalışanlarının Türkçe cümlelerin arasına karşılığını tam bulamadıkları ya da kendilerince daha havalı veya kolay olduğunu düşündükleri İngilizce kelime ve ifadeler serpiştirmesidir.
Bu resmi olmayan dil zamanla kendine kalıcı bir yer edinmiş ve kurumsal yaşantıda kaçınılmaz bir iletişim yolu haline gelmiştir. Bu harmanlanmış yapay dilin kullanımına doğal olarak birçok kişi karşı çıksa ve Türkçe´de var olan karşılıklarının kullanılmasını savunsa da günün sonunda beyaz yakalı olarak bildiğimiz üniversite mezunu, iyi eğitimli bireyler İngilizceyle çok içli dışlı olmaktan ötürü bu dili ister istemez kullanmaya mecbur kalmıştır. Bu durum zaman içerisinde bu ifadeleri kullanmayan kişilerin dayanağı olmaksızın olduğundan daha az havalı görülmesine ya da aynı şekilde sık sık bu dili kullanan kişilerinde işin ehli olduğunun düşünülmesine kadar everilmiştir. Tabii ki bu durum kimseyi belirtilen iki sonuca da vardırmamalıdır.
Fakat İngilizce´yi çok da iyi bilmiyorsanız, en basit kelimelerin bile yerini İngilizce hallerinin aldığı bu ortamda sadece Türkçe bilmeniz yeterli olmayabilir. Bu sebeple de hazırladığımız minik örnekler listesine göz atarak en azından, kullanmayı tercih etmeseniz dahi, kullanan kişileri anlamak ve kurumsal hayata bir adım yaklaşmak adına kendinizi hazırlama şansını elde edebilirsiniz. Biz de tercümanlara yol gösterici bir tercüme bürosu olarak size bu sık kullanılan plaza dili sözcüklerinden bahsedeceğiz.
Sık Kullanılan Plaza Dili Sözcükleri
Aksiyon almak: İlgili konuda bir şeyler yapmak, harekete geçmek.
Assign etmek: Bir iş için kimseyi görevlendirmek, görevi paylaştırmak.
Brain storming yapmak: Beyin fırtınası yapmak, karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak.
Brieflemek: Herhangi bir konuda yazılı olarak bilgilendirme yapmak.
Confirm etmek: Onaylamak.
Check etmek: Kontrol etmek ya da gözden geçirmek.
Challenge etmek: Bir hedef için durumu zorlamak, meydan okumak.
Cross check yapmak: Bir kez daha kontrol etmek, üzerinden geçmek.
Clarify etmek: Konuyu açıklamak, açıklık getirmek.
Deadline: Bir işin ya da projenin bitiş tarihi, o işi yapmak için size sunulan son tarih.
Down olmak: Motivasyonu düşük olmak.
Discuss etmek: Bir şeyi tartışmak, değerlendirmek.
Focuslanmak: Odaklanmak.
Ignore etmek: Görmezden gelmek.
Highlight etmek: Altını çizmek, vurgulamak.
Happy hour: Genelde cuma günleri öğleden sonraları şirketçe ya da ekipçe bir araya gelinip işten bağımsız muhabbet edilmesi ve yemek yenmesi aktivitesidir.
Hard copy/ Soft copy: Bir belgenin çıktı alınmış hali / Bir belgenin dosya halinde
KPI: Şirketin belirlenen hedeflere ne kadar ulaştığını gösteren parametreler.
Lead etmek: Bir görevden ya da ekipten sorumlu olmak, yönetmek.
Meeting set up etmek: Toplantı ayarlamak.
Must: Bir şeyin zorunluluk olması.
Off day: Boş/ tatil olan gün.
Overload olmak: İşlerin yoğunlaşıp üst üste gelmesi.
Postpone etmek: Ertelemek.
Recognize etmek: Bir kişiyi takdir ederek yaptığı işi öner çıkarıp hakkını vermek.
Road map oluşturmak: Yol haritasını ve bu yolda yapılacakları belirlemek.
Schedule etmek: Planlamak, programlamak.
Success story oluşturmak: Üretilmiş yeni fikirden başarılı bir performans beklentisi içerisinde olmak.
Third party: Taşeron şirket.
Verify etmek: Doğrulamak.
Wrap up meeting: Bir iş ya da projenin kapanış toplantısı.
Görülebileceği gibi listemiz uzun ve gerçek hayatta kullanılan her kelime ya da kalıba yer verme şansımız bulunmuyor. Fakat günün sonunda kullanılan bu dilin yine kullanıldığı çevre tarafından yeterince açık ve anlaşılır olduğu kesin. Üstelik her dil doğal şekilde diğer dillerden kelimeler alıp verir. Bu alışverişle beraber yeni yabancı kelimelerin dil içindeki kullanımlarının yaygınlaşması en başlarda garip karşılansa da en sonunda dile farklı açıdan bir zenginlik de getirir demek yanlış olmaz.